İstanbul Kahve Festivali’nin Ardından

İstanbul Kahve Festivali’nin Ardından
İlki bu yıl düzenlenen; “İstanbul buram buram kahve kokacak” sloganıyla ses getiren festival öyle tahmin ediyorum ki katılımcıları ve ziyaretçileri fazlasıyla tatmin etti. İstanbul Kahve Festivali’nin Ardından diyerek ufak bir şeylere karalayayım dedim ben de.
İş sebebiyle hafta içi katılamadım fakat cumartesi ve pazar günleri festivalin havasını soluyup lezzetlerini tatmak için epey vakit harcadım. “Söylendiği ve reklam edildiği kadar oldu mu?” derseniz. Bana göre kesinlikle beklenenin fazlası bir insan kitlesine ev sahipliği yaptı. Workshoplar, seminerler, bilmediğimiz tatlar, müzik, sanat, resim, yarışma hepsi vardı ve birçok kişi şöyle söylüyordu: “Evet başka kahve firmaları ve başka tatlar da varmış”.
Öncesinde festivalde bulunan tatların bir çoğunu denemiştim ama bu ortamı solumak benim için oldukça faydalı oldu ki bir çok ziyaretçi için de aynı olduğunu düşünüyorum.
3.dalga kahveciler ne yapar? Nasıl hazırlar? Nelere dikkat eder? gibi sorulara da bir nebze olsun cevap alabileceğimiz bir festivaldi.
Yok muydu eksikler?
İstanbul Kahve Festivali‘nin Ardından şunları söyleyebilirim; İlk kez gerçekleşen bu festivalde elbet eksik yönler vardı ve bir daha ki festivalde bunların olmayacağını daha doğrusu iyileştirileceğini umut ederek aşağıda belirteyim.
– Nedir bu kalabalık?
Özellikle cumartesi günü ve pazar öğleden sonra anlatılamayacak bir kalabalık vardı. Kalabalık diyorum ama tabiri caizse çekirge sürüsü gibi tüketen, sizin yürümenize gerek kalmadan sizi bir yerden bir yere taşıyacak kalabalıktan bahsediyorum. Bu konuda biletler daha dikkatli sayıda dağıtılabilirdi. Bir çok kişi ben de dahil bu yüzden festivalden erkenden ayrılmak zorunda kaldı. Nefes alacak tek mekan yağmurlu havada teras katıydı tabi kalabalıktan çıkabilirseniz.
– Bir zil sesiyle festivale ara
Eski bir okul havasında çalan zille festivale 14:00 – 15:00 saatlerinde ara veriliyor. Buraya kadar her şey normal fakat benim gibi 13:50 de festivale girecekken kapıdan çevrilip; araya girdik 15:00’a kadar beklemelisiniz cevabını alınca işler biraz ters oluyor. İçeride de olsanız dışarıya çıkarılıp 1 saat boyunca yağmurlu bir İstanbul gününde kaçacak yer arayıp 15:00’a kadar bekliyorsunuz.
– Biraz sessizlik
Workshop ya da seminerlerde daha çok rahatsız edici bir durumdu ne yazık ki. Eğitimi veren kişi avazı çıktığı kadar bağırıp sesi duyurmaya çalışırken dışarıdaki kalabalık bir o kadar ses çıkartmaya çalıştı. Kapıların da açık olduğunu ve kapatılmadığını belirtmekte fayda var.
Sonuç olarak
Evet yukarıda saydığım olumsuzluklar vardı ama düzeltilemeyecek ya da gözden geçirilemeyecek konular değil. Öyle umut ediyorum ki seneye çok daha güzel ve organize edilmiş festival bizleri bekliyor. Katkıda bulunan emeği geçen herkese teşekkürler.
Recommended Posts
Nefis Pankek Tarifi, Pankek Nasıl Yapılır?
Ekim 12, 2023
Evde Sıcak Şarap Nasıl Yapılır?
Ocak 21, 2020
İzmir Şirince’de Kahvaltı : Ayşe Abla’nın Yeri
Mayıs 07, 2019