Karadağ’ın Tarih Kokan Şehri: Kotor Gezi Rehberi
Karadağ’ın Tarih Kokan Şehri: Kotor Gezi Rehberi
Karadağ’da sırasıyla; Podgorica, Budva ve Kotor’u gezdim ve en sevdiğim yer burası oldu. Konaklama, yeme-içme ve gezilecek yerleri ile ilgili notları aktarmadan; Kotor Gezi Rehberi yazısının başında şehri anlatayım biraz.
Kotor UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde
Bu şirin şehir 1979 yılında, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanmış. Şehrin tarihi milattan önce 5. yüzyıla dayanıyor ve sırasıyla; Romalılar, Müslümanlar, Sırplar ve Bulgarların denetimi altına girmiş. Tarih kitaplarından hatırlayacağımız üzere; Sırbistan Karadağ’ın parçalanmasının ardından, Karadağ toprakları içinde kalmış.
Şehrin etrafı surlarla çevrilmiş ve Venedikliler zamanında yapılan surlardan ötürü de; ‘Venedik Duvarı” olarak anılıyor.
Kotor’a Nasıl Gidilir?
En kestirme ve hızlı yol; başkent Podgorica’ya gitmeniz ve ardından Kotor’a geçmeniz olacaktır. Bunun haricinde Budva ve ardından Kotor’a giderek de ulaşımı halledebilirsiniz ama sefer saatlerini kontrol etmenizde fayda var.
Ne de olsa her daim araç vardır diye düşünürseniz, geceyi bulunduğunuz şehirde geçirmeniz hayli olası.
Kotor’da Konaklama
Burada değişik bir sistem var ve ben de yolda tanıştığım arkadaşlarla buna dahil oldum. Şöyle bir yol var ve hem daha rahat hem de daha ucuz. Otogarda bekleyen ablalar evlerinin olduğunu söylüyorlar ve siz de kontrol edip, fiyat bilgisi alarak konaklama için karar verebiliyorsunuz. Bir nevi airbnb sistemi ama arada komisyon yok ve fiyatı ikiniz belirliyorsunuz. Bunun haricinde oteller de var tabi ancak ev olması daha avantajlı geldiği için biz bu yolu seçtik. Fiyat olarak daha da uygun olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Verdiğimiz para da 3 kişi için 25 Euro. Tabi bu evlerin klima v.s gibi imkanları da var.
Kotor’da Gezilecek Yerler
Az çok anlatımlardan da anlaşılıyordur; burası ufak bir yerleşim yeri ve yürüyerek gezip etrafı görebilirsiniz. Hatta Kotor Otobüs Terminali ile Kotor Kalesi yürüme mesafesinde yer alıyor.
Şehir Duvarları
Yazının başında da bahsettiğimiz Venedik Perdelerini yani surları görerek turunuza başlayabilirsiniz. Zaten bu surlar da sizi şehrin en önemli noktası olan Kotor Kalesi’ne götürecek. Hem sahil boyu yürüyüp hem de etrafı izlemek oldukça eğlenceli.
Kotor Kalesi
Kotor Kalesi’ne giriş ücretsiz ve içeride bir sürü dükkan, kafe, restoran var. Hepsi de tarihi dokuyu bozmayacak şekilde tasarlanmış. Tarihi zenginlik ve heybetli yapılar şöyle dursun, mekanın bu derece aslına uygun kullanılması da bence örnek alınması gereken yönlerden biri.
Kale’ye girmeden turizm danışma noktasına uğrayıp ücretsiz haritanızı alıp çok daha bilinçli gezebilirsiniz. Üstelik bu harita ve kitapçıklar Türkçe basılmış.
Kale içerisinde bulunan; Saat Kulesi, Aziz Lukas Kilisesi, Napolyon Tiyatrosu ve daha bir çok eski yapı mevcut. Bol bol vakit ayırıp zaman zaman adımlayıp; zaman zaman da kafelerden birinde soğuk içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.
Tepeye Tırmanıp Zirveden İzleyin
Kalenin arka taraflarına gittikçe ufak bir masa ve para alan bir teyze gördüm. Yaklaşınca buradan yukarıya doğru bir yürüyüş yolu olduğunu, tepedeki manzaranın da harika olduğunu söylediler. Evet sağlam ve yorucu bir yürüyüş ama bir o kadar da güzel.
Enerjim var ve görmek istiyorum derseniz buraya da çıkabilirsiniz.
Kotor’da Organik Pazar
Öyle adı organik değil gerçekten lezzetli tatları bulabileceğiniz bir pazar da mevcut Kotor’da. Kale’den Otogar’a giderken, sahil hattı boyunca yürüdüğünüzde göreceksiniz. Zeytinler, zeytinyağları, pestiller ve daha neler neler var burada. Tadımlık alıp yol boyunca yiyebilirsiniz. Ben öyle yapmıştım mesela. Özellikle sucuklar nefisti.
Kotor Sahil Yürüyüşü
Kotor Gezi Rehberi yazısının hemen her noktasında sahilden bahsettik ama söylemeye gerek var mıydı bilmiyorum. Buraya gelip, sahilde boydan boya yürümeden dönmeyin. Hem çok keyifli hem de içinizi açacak manzara burada.
Recommended Posts
Places to Visit in Athens
Aralık 31, 2023
Kaybolan Pasaporttaki Schengen Vizesi
Mart 10, 2020